Çok sevdiğim ve kendisinden çok şey öğrendiğim bir ustamın bu işe başladığı yıllardan itibaren derlediği ve müşteri ilişkilerinde çalışan herkesin de çok şey bulabileceği harika bir yazı, bir nevi yapılması gerekenler listesi.. Özellikle yeni işe başlayanlar için her biri hayat kurtarır. İlgilenip okumak istreyenlere bir faydası dokunur diye...
- İçinize sinmeyen, kafanızda netleşmeyen hiçbir briefi yaratıcı ekibe geçmeyin. Bu tür bir briefi kabul etmek zorunda değilsiniz. Bunu müşteriyle konuşmaktan, tartışmaktan (tabii uygun bir üslupla :)) çekinmeyin. Unutmayın, siz marka için en doğrusunu yapmaya çalışıyorsunuz.
- Müşteriden korkmayın. Sert, kaba, sinirli, panik ve bir sürü şey olabilir. Bu duyguları satın almadan, sakin ve kendinizden emin bir tonla onu anladığınızı ve yanında olduğunuzu hissettirirseniz her şey yoluna girer. Onaylamadığınız tarzda davranan müşterinin üstünde ona sürekli bağırıp çağıran, baskı yapan, sert davranan bir yöneticisi olabilir ve o da doğal olarak bunu size yansıtabilir. Siz bu duyguyu satın almayın, onu sakinleştirin ve yardımcı olun.
- Müşterinizle ara sıra iş dışında da görüşün, bir akşam birlikte kahve için, sevdiğiniz bir sanatçının konserine davet edin, öğle yemeğini onların ofisinde yiyin… Ne kadar sık birlikte vakit geçirirseniz, birbirinizi o kadar iyi tanır ve o kadar iyi anlarsınız.
- Kreatiften çekinmeyin. Şikayetçi, gergin, yoğun, ters ve bir sürü bir şey olabilir. Ona her zaman ekip arkadaşı olduğunuzu ve onu en az yorarak, en içine sinecek işi, en pratik şekilde yapmasını sağlamak için orada olduğunuzu hissettirin. Unutmayın, siz bir elmanın iki yarısınız.
- Soru sormaktan çekinmeyin. Anlamadığınız, emin olmadığınız her detayı ikna olana kadar kime gerekiyorsa ona sorun. Burada harcayacağınız vakit, yanlış bir iş yaptıktan sonra her şeyi baştan yapmaktan iyidir.
- İnsiyatif almaktan çekinmeyin ama sorumluğunun tümünü üstlenmeye çalışmayın. Bu bir ekip işi, bunu sık sık hatırlayın.
- Müşteriden telefonla revizyon almamaya çalışın. Telefonda istediklerini anlatırsa, yazılı da geçmesini isteyin, eğer geçmezse “telefonda konuştuklarımız” diye kısa bir özet maili atın.
- Yazılı onayı gelmeyen hiçbir işin orjinal çalışmasını başlatmayın.
- Yazılı bütçe onayı almadan asla çalışmayı başlatmayın.
- Özellikle kampanya briefleri strateji ile konuşulmadan verilmemeli.
- Müşteri aradığında telefonu mutlaka açın, verecek cevabın olmasa bile açın, “birazdan arayacağım” deyip kapatın gerekirse. Hiçbir şey müşteriyi yanıt alamamak kadar kızdıramaz. Kendinizi bir türlü açılmayan call center’ı ararken hayal edin :)
- Fatura, yaptığımız işteki en önemli nokta. İşin taslak faturası muhasebeye yazılı bütçe onayı alınır alınmaz geçilmeli. İşin faturası da iş tesliminden sonra en geç bir gün içinde kesilmeli. Hele ki 3. partiden gelen bir faturanın bir gün bile bekletilmemesi gerek.
- Zamanlama yaptığımız işin en önemli parçalarından biri. Müşterinin işi her zaman acildir ve hemen ister; kreatifin işi her zaman çoktur ve mümkün olduğunca geç sunmak ister. Her seferinde kavga etmek istemiyorsanız doğru planlama çok önemli. Kritik işlerde müşteriye bir gün geç tarih verin, kreatife bir gün erken…
- Zamanlama konusunda kreatiften her zaman onay alın müşteriye söz vermeden önce.
- Her sabah iş listesi yapmak, bunu kreatifle ve müşteri ile paylaşmak çok önemli. Araya giren işler nedeniyle müşteriye söz verdiğiniz tarihlerde gecikme yaşarsanız verecek bir cevabınız olur.
- İşleri mümkün olduğunca yüz yüze sunmaya çalışın, olamıyorsa detaylı bir açıklama yazıp, sonrasında telefonla arayın. Tabii ki iş bir noktaya geldikten sonraki, her basit revizyon sunumunda bunu yapmanıza gerek yok. Ama maili atarken, çalışmayı hazırlarkenki rasyoneli mutlaka açıklayın.
- Kreatif direktör görmeden ilk sunum, art direktör görmeden revize sunum müşteriye gitmemeli, kreatif ekip atlarsa siz sorun ve teyid alın.
- Orijinal tesliminde işin en son çıkışının arkasına grafikerden, art direktörden, yazardan mutlaka; redaktör, kreatif direktör ve müşteri ilişkilerinden mümkünse imza alın. Ajanstan imzasız orijinal çıkmamalı, ister ilan, ister broşür, ister ambalaj olsun.
- Outlook ve bilgisayarınızın arşiv sistemini, siz ajansta olmasanız bile herkesin aradığını kolayca bulabileceği şekilde oluşturun.
- Toplantı notlarını yazarken, o toplantıya girmeyen birine bilgi vermek amacıyla bunu yaptığınızı düşünün.
- Yaptığımız iş müşteriden aldıklarımızı kreatife, kreatiften aldıklarımızı müşteriye iletmekten öte bir iş. Her zaman bunun bir adım ötesine nasıl geçeceğinizi düşünün. Mesela müşterilerinizin sektörlerini sürekli takip edin, rakibin özel bir uygulamasını gördüğünüzde fotoğrafını çekip müşteriye gönderin. Müşterinizin bir bayisinde karşılaştığınız olumlu ya da olumsuz bir durumu mutlaka müşterinize aktarın.
- Her sabah gazetelere göz atın. Dünyada neler olup bitiyor, ekonomi ne durumda, müşterilerinizin sektöründe neler oluyor, yeni reklamlar neler… Günde 15 dakika mutlaka ama mutlaka ayırın buna.
- Son olarak, unutmayın: Siz olmasaydınız bu ajans, bu müşteri, bu marka yoktu. Değerinizi ve öneminizi sık sık hatırlayın :)